Ankara’da 24 Ocak 1993’te evinin önünde arabasýna konan bombanýn patlamasý sonucu katledilen Araþtýrmacý Gazeteci, Yazar Uður Mumcu, Mersinli gazeteciler tarafýndan Mersin Gazeteciler Cemiyetinin (MGC) Atatürk Parkýndaki Uður Mumcu anýtý önünde düzenlediði törenle anýldý.

Ankara'da 24 Ocak 1993'te evinin önünde arabasýna konan bombanýn patlamasý sonucu katledilen Araþtýrmacý Gazeteci, Yazar Uður Mumcu, Mersinli gazeteciler tarafýndan Mersin Gazeteciler Cemiyetinin (MGC) Atatürk Parkýndaki Uður Mumcu anýtý önünde düzenlediði törenle anýldý.

 

MGC yönetimi, korona virüs önlemleri çerçevesinde hafta sonunda uygulanan sokaða çýkma yasaðý nedeniyle 28 yýl önce suikaste uðrayarak yaþamýný yitiren Uður Mumcu'yu anma törenini bugün gerçekleþtirdi. Pandemi kurallarý çerçevesinde gerçekleþtirilen törene, MGC Baþkaný Rüstem Kaya Tepe, merkez ilçe Yeniþehir Belediye Baþkan Vekili Mehmet Akkaþ ile Mersin'de görev yapan ulusal ve yerel basýn temsilcileri katýldý.

 

“Uður Mumcu varoluþunu sürdürüyor”

 

Törende genç gazeteciler adýna konuþan Fatma Sarýkaya, ocak ayýnýn Türkiye'deki gazeteciler için karanlýk ve üzücü bir ay olma özelliðini taþýdýðýný söyledi. Sarýkaya, “10 Ocak Çalýþan Gazeteciler Gününü kutlayýp, hemen ardýndan öldürülen gazetecileri anýyoruz bir bir. Bugün de yaþamýný toplumsal gerçekliklere ve sorunlara adamýþ, araþtýrmacý gazeteci Uður Mumcu'yu anmak için bir aradayýz. Laik, demokratik ve çaðdaþ bir Türkiye Cumhuriyeti savunucusu olan Mumcu'yu ve fikirlerini yok etmek istediler. Ancak, aradan uzun yýllar geçmesine raðmen ülkenin dört bir yanýnda anýlmasýyla, gazeteciliðinin gençlere örnek olmasýyla var oluþunu sürdürüyor. Unutulmamasý, onun gerçekleri dile getirmesinden ve gazetecilik mesleðinde býraktýðý derin izden dolayýdýr. Baþta Uður Mumcu olmak üzere, kendini mesleðine adamýþ olan ve bu uðurda yaþamýný yitiren tüm gazetecileri saygý ve minnetle anýyorum. Onlarýn gerçekleri söylemekte ýsrarcý olmalarý, pes etmeyiþleri ve direniþleri biz genç gazetecilere umut olmaya devam ediyor” dedi.

 

“Bir þeyler olacaðýný tahmin ediyordu”

 

MGC Baþkaný Tepe ise Uður Mumcu ile birlikte tüm demokrasi þehitlerini saygý ve minnetle andýklarýný vurguladý. 24 Ocak 1993'te soðuk bir Ankara gününde Uður Mumcu ve eþinin, bir dostlarýna geçmiþ olsun ziyaretine gitmek için evlerinden çýktýklarýný anlatan Tepe, “Apartman kapýsýna geldiklerinde Uður Mumcu eþine, ‘Ben arabayý ýsýtayým, sen öyle gel' dedi. Aslýnda bu bahaneydi. Son dönemde yazdýðý yazýlar ve çýkardýðý kitaplarla çok ciddi tehditler alýyordu. Özellikle Uður Mumcu gibi gazeteciler, geleceði gören ve olabilecekleri tahmin eden insanlardýr. Bir þeyler olacaðýný tahmin ediyordu, ancak bunun zamanýný, þeklini kestiremiyordu. Oradaki tedbir, tamamen ailesini korumakla alakalýydý. Sonuçta arabasýna gitti ve Cumhuriyet gazetesinin çok eski bir kalemi, ‘Kalpaksýz Kuvayi Milliyeci' ve gazeteciliðin en önemli isimlerinden biri, 50 yýllýk ömür, 30 yýllýk mücadele sonrasýnda aramýzdan ayrýldý. Geride onlarca kitap, yüzlerce makale býraktý” diye konuþtu.

 

“Gazeteciliðe kattýðý deðerler adýna unutmadýk, unutmayacaðýz”

 

Mumcu'nun, “Cesurlar bir kez, korkaklar bin kez ölür” sözünü anýmsatan ve toplum önündeki insanlarýn mezar taþlarý gibi sessiz olmamalarý gerektiðini söylediðini ifade eden Tepe, “Gazeteciliðin zor bir meslek olduðunu her platformda söylüyoruz. Tarihimize baktýðýmýz zaman da bu zor süreçte pek çok deðerimizi kaybettiðimizi, suikaste uðradýklarýný görüyoruz. Cumhuriyet'ten Uður Mumcu, Hürriyet'ten Çetin Emeç, Milliyet'ten Abdi Ýpekçi ve onlarcasý var. Özellikle genç arkadaþlarýmýza, bu uðurda kimleri kaybettiðimizi, nasýl kaybettiðimizi, nasýl gazetecilik yapýldýðýna örnek teþkil eden insanlar bunlar. Yine bir söyleþisinde Uður Mumcu, ‘Bazý gazetecileri anlayamýyorum. Gazetelerine geliyorlar, odalarýna çekiliyorlar, bir çay alýyorlar, oradan habercilik yapmaya, köþe yazýsý yazmaya çalýþýyorlar' demiþti. ‘Çok okumak, yazdýðýndan fazla okumak lazým' diyordu. Mesela kendisi Abdi Ýpekçi dava dosyasýný en az 10 kez okuduðunu söylüyordu. Her bir dosya 500 sayfa. Þimdiki gazetecilere ve genç meslektaþlarýmýza bunlar örnek teþkil etmeli. Bütün ömrünü, özgür, demokratik bir ülke, Atatürk ilke ve inkýlaplarý, gerçek gazeteciliðin nasýl yapýlacaðýna örnek teþkil eden bir yaþam biçimiyle geçirdi. Aydýnlar iþte bu sebepten aydýn oluyorlar. Aydýnlar, karanlýkta ileriyi görebilen insanlar. Uður Mumcu'nun 30 sene önce söylediði pek çok þeyin sonuçlarý þimdi karþýmýza çýkýyor. Bu yüzden bu insanlara sahip çýkmamýz gerekir. Bütün hayatýný, gazeteciliði onurlu bir þekilde yapmak üzere kurgulamýþ. ‘Mezarýmýzda çiçekler açacak, ey halkým unutma bizi. Kulaklarýnýzda bizim sesimiz yankýlanacak, ey halkým unutma bizi' demiþti. Biz de kent gazetecileri olarak, gazeteciliðe kattýðý deðerler adýna unutmadýk, unutmayacaðýz. Hepsinin ruhlarý þad olsun” þeklinde konuþtu.

 

Konuþmalarýn ardýndan gazeteciler, uður Mumcu'nun anýtýna karanfiller býraktý.