Mersin Ticaret ve Sanayi Odasý (MTSO) öncülüðünde bu yýl 18’incisi düzenlenen ve Türkiye’de kent adýna verilen tek ödül olma özelliði taþýyan ’Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’ne, polisiye türündeki romanlarýyla edebiyat dünyasýnda kendine özgü bir yer edinen Usta Yazar Ahmet Ümit layýk görüldü.

MTSO tarafýndan, Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliþtirmek, nitelikli eserlerin görünürlüðünü artýrmak amacýyla düzenlenen ödülün bu yýlki sahibi, güçlü olay örgüleri, derin karakter analizleri ve dönemin sosyo-ekonomik yapýsýna ýþýk tutan eserleriyle tanýnan Ahmet Ümit oldu. Ümit’e ödülünü MTSO Yönetim Kurulu Baþkaný Hakan Sefa Çakýr ve Meclis Baþkaný Hamit Ýzol birlikte takdim etti.

"Çok þanslý bir yazarým"

Kendisine verilen ödül nedeniyle duyduðu mutluluðu dile getiren Ümit, çocukluk yýllarýnda yazar olmayý hiç düþünmediðini ancak hayatýn onu bu yola yönlendirdiðini ifade etti. "Ben yaþadýklarýmý yazdým. 37 farklý dilde 150’ye yakýn kitabým yayýnlandý. Eserlerimden filmler, tiyatrolar, operalar yapýldý. Türkiye ve dünyada 15 milyona yakýn kitabým basýldý. Bu benim deðil, sizin baþarýnýz. Çok þanslý bir yazarým" diyen Ahmet Ümit, iyi polisiye yazmanýn zorluklarýna da deðindi. Ümit, "Ýyi edebiyat, iyi polisiyedir. Çünkü iyi polisiye; saðlam kurgu, güçlü karakterler, derin bir sosyo-ekonomik arka plan ve hikayenin gerektirdiði olaðanüstü bir dil ister. Bu yönüyle hem çok zor hem de çok deðerlidir" dedi.

"Okumak yenilenmek, kendini yeniden inþa etmektir"

MTSO Yönetim Kurulu Baþkaný Hakan Sefa Çakýr ise çaðýn hýzýna vurgu yaparak okuma alýþkanlýðýnýn giderek zayýfladýðýný belirtti. "Artýk insanlar telefon ve bilgisayar ekranlarýndan dünyayý izliyor. Bir dokunuþla ulaþýyor, bir dokunuþla vazgeçiyor. Böyle bir çaðda okumak çaba gerektiriyor. Oysa okumayan insan hep ayný yerde yaþar, okuyan yolculuk halindedir. Okumak, yenilenmek, kendini yeniden inþa etmektir" diyen Çakýr, Ahmet Ümit’e Mersinliler adýna teþekkür etti.

"Yazan insan hisseden insandýr"

MTSO Meclis Baþkaný Hamit Ýzol, roman yazmanýn yalnýzca teknik deðil, derin bir duygusal süreci de gerektirdiðini ifade ederek, "Bir romaný yazabilmek için onu hissetmek gerekir. Bir karakterin ruhuna girebiliyorsanýz, onu hissedebiliyorsanýz gerçek anlamda yazarsýnýz. Baþarý, vazgeçmemekle mümkündür" dedi.