Tarým ve Orman Bakaný Vahit Kiriþçi, dünyanýn ilk 10 tarým ülkesinden biri olan Türkiye’nin, güçlü tarýmsal alt yapýsý ile her geçen gün artan ülke nüfusunun gýda ihtiyacýný karþýlama yanýnda 25 milyar dolar tarým ve gýda ürünleri ihracatý ile net ihracatçý konumda olduðunu belirterek, "Tarýmý, stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Gýda meselesi bizim için bir milli güvenlik meselesidir.

Ýklim deðiþikliði, pandemi ve Ukrayna-Rusya savaþý, gýda arz güvenliðinin ne kadar önemli olduðunu bir kez daha göstermiþtir" dedi.

Dünyada 1968'den bu yana 4 yýlda bir düzenlenen, bilim insanlarý, sektör temsilcileri, üretici, ithalatçý ve ihracatçýlarýn buluþtuðu 'Uluslararasý Turunçgil Kongresi'nin 14.'sü, bu yýl Mersin'de yapýlýyor. 6 Kasým'da baþlayan ve 11 Kasým tarihine kadar sürecek olan kongrenin Yeniþehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'ndeki açýlýþ törenine Tarým ve Orman Bakaný Vahit Kiriþçi de katýldý. Kiriþçi, burada yaptýðý konuþmada, kongreye ilk kez ev sahipliði yapmanýn heyecanýný yaþadýklarýný belirtirken, kongrenin turunçgil sektörüne büyük katký saðlayacaðýna inandýðýný kaydetti. Turunçgil yetiþen bölgenin merkezinde yer alan Mersin'in, Türkiye'nin en üretken þehirlerinden biri olduðuna iþaret eden Kiriþçi, "Mersin, kadim tarihi, coðrafi-ekonomik avantajlarý ve gelenekleriyle öne çýkan þehirlerimizden biridir. Daðý, taþý, topraðý ve denizi ile ülkemizin sadece kalkýnmasýna deðil, kültürel zenginliðine de özgün, kýymetli katkýlar vermektedir. Mersin'in ayný zamanda limaný ve serbest bölgesi, ülkemizin ve Akdeniz'in en önemli ticaret merkezlerinden biridir" diye konuþtu.

"44,7 milyar dolarlýk tarýmsal hasýla ile Avrupa'da birinci sýradayýz"

Türkiye'nin yaþ meyve sebze ihracatýnýn yüzde 50'ye varan bölümünün turunçgil ihracatý olarak gerçekleþtiðine vurgu yapan Bakan Kiriþçi, "Bu da turunçgil sektörünün bizim tarýmsal üretimimizde ve ticaretimizde bir alt grup olmaktan öte, baþlý baþýna bir ana sektör olduðunun göstergesidir. Ülkemiz, 2021 yýlýnda saðladýðý 44,7 milyar dolarlýk tarýmsal hasýla ile Avrupa'da birinci sýradadýr. 84 milyonu aþan ülke nüfusunun yanýnda, gerçekleþtirdiði tarýmsal ihracatla dünya ülkelerinin gýda ihtiyacýný karþýlayan önemli bir ülkedir. Türkiye, coðrafi konumu ve uygun iklim yapýsý ile sahip olduðu 3 bin 649'u endemik olmak üzere, 12 binden fazla bitki türünü barýndýran nadir ülkelerden biridir. Son 20 yýlda ülkemiz bitkisel üretim miktarý yüzde 20 artmýþtýr. 2002 yýlýnda 98 milyon tondan 2021 yýlýnda 117,8 milyon tona ulaþmýþtýr. Bitkisel üretimimizin bu yýl geçen seneye göre yüzde 8 artarak 127 milyon tonu aþmasýný beklemekteyiz" ifadelerini kullandý.

"Dünyanýn ilk 10 tarým ülkesinden biriyiz"

Dünyanýn ilk 10 tarým ülkesinden biri olan Türkiye'nin, güçlü tarýmsal alt yapýsý ile her geçen gün artan ülke nüfusunun gýda ihtiyacýný karþýlama yanýnda 25 milyar dolar tarým ve gýda ürünleri ihracatý ile net ihracatçý konumda olduðunu dile getiren Kiriþçi, "Tarým ve Orman Bakanlýðý olarak yürüttüðümüz çalýþmalar ve üretime yönelik teþvikler ile çok sayýda tarým ürününde dünya liderliðimiz devam etmektedir. Türkiye; fýndýk, kiraz, incir, kayýsý, ayva, kavun, mandarin, elma, antepfýstýðý, armut ve çilek üretiminde dünyada ilk üç içindedir. Fýndýk, kuru üzüm, kayýsý, incir, ayva ve buðday unu ihracatýnda ise dünyada birinci sýrada yer almaktadýr" þeklinde konuþtu.

"Gýda meselesi bizim için bir milli güvenlik meselesidir"

Türkiye'nin her alanda büyüyüp geliþtiðini ve güçlendiðini söyleyen Bakan Kiriþçi, þöyle devam etti; "29 Ekim 1923'te ilan edilen cumhuriyetimiz, gelecek yýl bir asrý geride býrakarak ikinci yüzyýlýna girecek. Cumhurbaþkanýmýz önderliðinde biz bu dönemi, 'Türkiye Yüzyýlý' olarak adlandýrdýk ve hedeflerimizi kamuoyuyla paylaþtýk. Tarým ve Orman Bakanlýðý olarak bu vizyon çerçevesinde politikalarýmýzý ortaya koyduk. Tarýmý, stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Gýda meselesi bizim için bir milli güvenlik meselesidir.

Ýklim deðiþikliði, pandemi ve Ukrayna-Rusya savaþý, gýda arz güvenliðinin ne kadar önemli olduðunu bir kez daha göstermiþtir. Bu baðlamda 'tahýl koridoru' uluslararasý dayanýþma adýna oldukça önemli bir anlaþmadýr. Cumhurbaþkanýmýzýn inisiyatifiyle 22 Temmuz'da taraflarý bir araya getirdik. Avrupa ve ABD ambargoyu konuþurken Türkiye, küresel bir aktör olarak savaþan taraflarý ikna ederek ayný masada buluþturmuþtur. Artan saldýrýlar nedeniyle 31 Ekim itibarýyla gemi trafiði kesintiye uðradýðýnda da yine Cumhurbaþkanýmýz, lider diplomasisi yürüterek 'tahýl koridoru'nun iþlemesini saðlamýþtýr. Türkiye olarak gýda arz güvenliði bakýmýndan 'tahýl koridoru'nu çok önemsiyoruz. Her ne kadar bu koridordan büyük oranda Avrupa ülkeleri yararlansa da gýda arz güvenliliðinin sürdürülebilirliði açýsýndan bu koridorun açýk tutulmasý lazým."

"Bu koridordan açlýkla boðuþan ülkeler daha çok yararlansýn"

Konuþmasýný, "Biz diyoruz ki, bu koridoru açýk tutalým ama bundan gýda sýkýntýsý çeken, açlýkla boðuþan, az geliþmiþ ülkeler daha çok yararlansýn" diyerek sürdüren Kiriþçi, "Tahýl koridorundan 10 milyon tonun üzerinde tahýl taþýnmýþtýr. Bu tahýlýn 6 milyon tonu, yani yüzde 60'ý Avrupa ülkelerine gitmiþtir, Asya ülkelerine yüzde 27'si, Afrika ülkelerine ise yüzde 13'ü ulaþmýþtýr. En az geliþmiþ ülkelere ulaþan tahýlýn oraný sadece yüzde 5,9'dur.

Bu adaletsizliðe dikkat çeken tek lider Cumhurbaþkanýmýzdýr. Cumhurbaþkanýmýz, kasým ortasýnda Endonezya'da düzenlenecek G-20 Zirvesinde de konuyu gündeme getirecek.

Bizim mücadelemiz bir uluslararasý barýþ ve dayanýþma adýna verilen mücadeledir" dedi.